BEY ATLIYAM
   
  BEY ATLIYAM
  sümer ve türkler
 

       
  
           sümer ve türkler
Araştırmak ilimin anahtarıdır. İşte bu hikmete dayanarak bilim ve marifet dalları keşifler sayesinde sürekli olarak gelişmektedir. Gerek lâboratuar gerekse gizemli şeyleri açıklığa kavuşturmak gerekse araştırma vesileleri ile insanoğlu sürekli gelişmenin peşindedir. Bu yüzden çabalar, yetenekler, araştırmalar ve incelemeler her birin yeni bir adım atarak değişik alanlarda gelişmeyi sağlamaktadır. Buna dayanarak, çeşitli alanlarda çalışan araştırmacılar tarihi belgelere büyük bir önem göstermektedirler. Bu tarihi araştırmaların başında gelen araştırmanın birisi Mezopotamya ve Orta Asya uygarlıkları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Irak'ın Sümerli ve Türkmenistan arasındaki ortak noktaları araştırarak tarih ve dilleri arasında karşılaştırmalar yapmışlar. Dr. İbrahim Ahmet Rızfate "Beşeriyet ailesi", Lioner Dolly'nin "Mezopotamya uygarlığı", Dr. Ahmet Süse'nin "Mezopotamya uygarlığı" ve birçok Arap ve yabancı kitap ve ansiklopediye bu konuya yer vermiştir. Avukat Mahmut Kasap hoca Türkmeneli gazetesinin 01.10.1994'te yayınlanan 3ncu sayısında birçok kaynaklara dayanarak "Milattan önce Türkmenlerin tarihi" adlı makalesinde belgelere dayanarak, Türkmenlerin çok eskiden beri Mezopotamya'daki varlıklarını göstermiştir. 11.11.1998'de Av. Sanan Ahmet Ağa hoca birçok tarihi belgelere dayanarak, çıkardığı "Türkmen asaleti" adlı kitabında Türkmen çivi yazısı tarihinden buyana varlıklarını göz önüne koymuştur. Kardaşlık dergisinin 1964'teki 5nci sayısı Mezopotamya'da Türkmenler ve Sümerler arasındaki dil, arkeoloji, heykel ve malzemeleri arasındaki ortak noktaları dile getirmiştir. Makalede Mezopotamya ve Orta Asya insanları arasında birçok ortak noktaları bulunduğunu ifade etmiştir. Söz konusu araştırmalar arzulanan seviyelerde olmamasına rağmen ve incelikli bilgiler içermemesine rağmen Mezopotamya'da Türkmenlerle Sümerliler arasındaki ilişki ve bağ noktasını göstermiştir. Bu konuyla ilgili Arapça yazılar bulunmamaktadır. Bu da tarih hakkında yapılan bir haksızlıktır. Ancak birçok müsteşrik ve yabancı yazarlar bu konuya değinmişlerdir. Arkeoloji araştırmalar uzmanı Alman araştırmacı ve Prof. Beckman Jerry 1998'de "Türkmenler-Sümerliler, Türkmenistan- Mezopotamya" araştırmasını sunmuştur. Türkçe'ye Dr. Dursun Ayhan tarafından çevirilen söz konusu araştırma tarihi, kültürel ve dil arasındaki bağlara dayanarak Sümerliler ve Türkler arasındaki bağ noktalarını dile getirmiştir. Iraklı tarihçilerin çoğu araştırmalarında bu konuya yer vermemişlerdir. Araştırmacılar Sümerliler Mezopotamya'ya gelişleri hakkında yer vermemişlerdir. Okullardaki eğitim müfredatında Sümerlilerin asılları hakkında yeterince bilgi vermemişlerdir. Bu kitaplarda Sümerlilerin Mezopotamya asil sakinleri olmadıkları ancak başka bölgelerden geldiklerini göstermişlerdir. Türk ansiklopedisi 30ncu bölümü 15-19ncu sayfalarında Dr. Taki Dabbağ'ın yazıları bulunmaktadır.

Bu bilgiler Türk ansiklopedisi 30ncu bölüm, sayfa 115-119, Dr. Teki Dabbağ'ın Tarihte Irak adlı kitabının eski Irakla ilgili bölümünde 59-66-68 sayfalarında yayımlanmıştır. Mezopotamya'ya göç eden Sümerler, Asuriler, Akad, Babililer ve Aramililer burada kurdukları medeniyet diğerlerinden daha üstündür. Sümer medeniyeti o dönemdeki diğer medeniyetlerden çok farklıydı. Çünkü Sümer medeniyeti değişik etnik köken ve dinden oluşuyordu. Sümer medeniyetinden kalan eserleri iyice incelediğimiz takdirde birçok kimsenin bu medeniyet hakkında çıkardığı sözlerin yalanlayacaktır. Mezopotamya'daki Sümerler ve Türkmenistan'daki Türkler arasında birçok ortak noktalar bulunmaktadır. Sümerlerin anayurdu olan Türkmenistan'ın Aşkabat şehri yakınlarında bulunan tarihi eserler Mezopotamya'daki Sümer medeniyeti eserlerine benzemesi bu iki taraf arasındaki ortak noktaların ne kadar yakın olduğunu göstermektedir. Araştırmacılar Türklerin Orhun abidesine dönerek, Sümerlerin ve Türklerin aynı dilden geldiğini belirterek, Sümerlerin Asyalı olduklarını belirtmişlerdir.Sümer ve Akad dilleri uzmanı Dr. Fevzi Reşit 19.02.2002'de yayımlanan Zevra gazetesinin 124ncü sayısında Sümerlerin dilleri Ural Altay dilleri grubuna mensup olduğunu belirtmiştir. Macaristan, Finlandiya ve Türk dili aynı bu dil grubuna mensup olduğunu söyleyen Dr. Fevzi Reşit Sümerlerin Sami soyundan olmadıklarını doğrulayarak Ari soyundan da olmadıklarını belirtmiştir. Gerçekleri araştırırsak, Sümerler ve Türkler arasındaki birçok ortak noktalar bulabiliriz. Birçok tarihi eserler araştırmacıları Sümerlerin Mezopotamya'ya kuzeyden güneyine kadar yerleştiklerini belirterek, bu yurdun asil vatandaşlarını olmadıklarını Arap adasına yerleşen Samiler gibi diğer bölgelerden gelen göçmenler olduğunu belirtmişlerdir. Irak , Türkiye, Suriye, Habur, Şagır, Telbaze, Telhalaf, Kerkimiş ve Telkitepe bölgelerinde bulunan tarihi eserler bütün bunları kanıtlamaktadır. Orak, Çamur Çömlek gibi eseri eşyalar Türkiye'de de bulunmuştur. Benzer tarihi eserlerin Irak'ın kuzeyinde Suriye'de ve Küçük Asya'da bulunması başka bir kanıttır. Sümerli mezarlığındaki iskeletleri araştıran araştırmacılar Orta Asya'da bulunan iskeletlere çok benzediklerini belirtmişlerdir. Dil açısından ise, kaynaklar Sümer dilinin hiçbir dilde bulunmadığı özelliklere sahip olduğunu belirterek, müfredat ve gramer açısından diğer dillerden çok farklı olduğunu belirtmişlerdir. Sümerlerin dili Mezopotamya'da yerleşen ve kuzeydoğudan gelen kabilelerin dillerine çok benzediğini belirten uzmanlar Sümer ve eski Türk dili arasında ortak olan 350 kelimeden fazla bulunmasına dikkat etmektedirler. Bu da eski dil uzmanlarınca gösterilen başka bir kanıttır. Bütün belgeler gerçekleri göstermektedir. Türkmenler Mezopotamya'da ilk medeniyet kurduklarını göstermektedir. Ancak bu gerçekler gizlenmeye çalışılmaktadır. Ama ne yazık ki, hiçbir şey gerçekleri gizleyemez ve saklayamaz. Bilim ve marifetin güneşin doğduğunda karanlık ve batıl kalmayacaktır.

 
  Bugün 4 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!

 
 
BEY ATLIYAM Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol